Serazat Edebiyat’ın 9. sayısı çıktı. Şiir, öykü, deneme, söyleşi, inceleme, filiz (tefrika) ve çizim olmak üzere yedi bölümden müteşekkil olan Serazat’ın bu sayısı Hüseyn Kaya’nın “Nazar” başlıklı öyküsü ile başlıyor. Hüseyn Kaya, Mete Almalı, Hüseyin Kılıç, Ubeydullah Öz, Abdullah Kaya, Z. Rumeysa Topal, Selma Akman Laçin, İbrahim Tekpınar, Uğurcan Dilber, Ahmet Irız ve Buse Şahan öykü bölümü okuyacağımız yazarlar arasında.
Ömer Eski ve Sayit Balıdede ise deneme bölümüne katkı sunan yazarlar. Derginin bu sayısının söyleşisinde ise Serdar Aydın ile yapılan söyleşi okurunu bekliyor olacak. Serdar Aydın, Elif Mert’in sorularını yanıtlıyor.
Zeki Altın’ın “Kuzeye Belirli Bir Süre Gittikten Sonra” başlıklı şiiri ile okuruna kapılarını açan şiir bölümünde Zeki Altın, Osman Hasdemir, Bünyamin Ayvaz, Nadir Aşçı, Mehmet Şamil, Huriye Çap, Deniz Schwarzwald, Sevda Altınkaya ve Eyüp Aktuğ’un şiirleri bulunmakta.
Derginin inceleme bölümüne katkı sunan yazarlar ise Eyüp Aktuğ ve İsmail Şimşek. Eyüp Aktuğ, “Türk Sinemasında Arabesk Kültünün İzdüşümü: Ferdi Tayfur Örneği” başlıklı yazısı ile okurunu bekliyor olacak. İsmail Şimşek ise Fahri Erdinç’in “Acı Lokma” isimli kitabını mercek altına alıyor.
Serazat “filiz” ismini verdiği bölümü ile genç yazarların eserlerini yayınlamaya devam ediyor. Bu sayı yine bu bölümde genç bir yazar ile karşılaşıyoruz. “Ormanın Kalbinden Doğan Cesaret” başlıklı öyküsü ile Nilsu Akbaş okurunu bekliyor olacak.
Bir süredir çizimleri ile Serazat Edebiyat’a katkıda bulunan Ravza Tarhan ve Sinem Banu Dağüstü Sevimli ise çizgileri ile Serazat Edebiyat’ın dokuzunca sayısında yerini alıyor.
Derginin 9. sayısını okumak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.
”Adalet çöktü” safsatasına inat harika bir yazı okudum emekli Hakim Emin Arıcı abinin kaleminden
Duygulandım, adalete olan inancım ve ümidim bir kat daha arttı.
Hakim abi çok çarpıcı misaller vermiş, sıra dışı olaylar üzerinden.
Şaşırmadım, duygulandım.
Hikayenin özeti; ”Adalet herkes için eşittir ve hukuk önünde kimse özel ya da ayrıcalıklı değildir.
Sakın ha, kurnaz, uyanık ve işgüzarların oyununa gelip de paranızı kalpazanlara kaptırmayın.
Hakimler dosyanın üstündeki isme değil, davanın içeriğine bakar ve adalet ne ise ona göre hüküm verir.”
Daha ne desin hakim abi?
Hikaye bana; bir dönem futboldaki ”Ben hakemi bağladım, maçı siz kazanacaksınız” diyen ve kendine çıkar sağlayan sahtekar işgüzarları hatırlattı.
Ne demişler, ”Kuş bakışı güzeldir ama kuş gibi bakmamalı insan.”