Öykü
-
Şaidin Büyükbayram – Ulak…
Gecenin karanlığında, uzak mı uzak diyarlardan; gözlerine beyaz bir perde inmiş, diline zamanın kepengi vurulmuş, uzun şallar giyinmiş, kara tülbentler…
-
Tuğçe Öcal – Ayberk’in Yürüdüğü
Ben Ayberk, karşınızdaki bu Tümülüs benzeri toprak yığını da benim mezarım. Öldüm. Yirmi üç yaşımdaydım. Anamın dediğine göre taze fidanlar…
-
Gökçe Seher Balaban – Ufo
Yanına yaklaştım ve pat diye banka oturdum. İyi akşamlar hanımefendi. Ben Cüneyt. Ama siz bana ne isterseniz onu da diyebilirsiniz.…
-
Ubeydullah Öz – Çakıcı Mustafa
Aksın zaman ve dönsün dünya durmaksızın. Soğusun bütün çaylar ve taşsın kahveler fazla kaynayıp. Çocuklar kessin zırlamayı ve bütün babalar…
-
Mete Almalı – Salyangozlar
Met sindiği kaya parçasının neminde keyif kahvesini içerken davetsiz bir misafiri ağırlamak zorunda olacağından habersizdi. İsminin önünde silik bir unvan…
-
Ubeydullah Öz – 45 Yılın Emaneti
Elli beşine varmış, kırk beş yıldır ustasının kendisine talim ettirdiği yoldan yürümüş, onun öğretisine halel getirmemişti. Dokuz yaşında bir tüysüzken…
-
Şaidin Büyükbayram – Karar: Delirmek Hakkının İhlaline…
Uyandım. Ağır ve yorgun bir sabah. Kendime gelmem yarım saatimi aldı. Gözlerimin arkasından beynime doğru ilerleyen bir ağrı var başımda.…