Bir başka yolculuk asılı çerçevede
Siyah beyaz, taş merdivenlerden
Son kez gülümsüyor, oysa bitmiştir artık
Uzun bir yolculuk öncesi bu, eskiden kalan
Taşların arasından ineceksin
Eski dere yataklarının düzünden yürüyeceksin
Şimdi duvarlarını toz kaplayan
Koca bir ağaca sırtını vermiş olacaksın
Vitrinden alıp siyah beyaz son gülüşünü
Aynanın sırrından keşfedeceksin yüzünü
Biraz tutabilseydin, belki yeniden
Sustuğumuz tüm hakikatler adına
Yalana bulanmamış bir ömür belki de
Bir süre belleğinde yer edinecektir adım
Biraz zaman biraz acı belki biraz şan
Kutsal ruhu üflüyorsun ölü bedenlere
Ve senin çarmıhında asılı kalır kelimeler
Durmayacak, akacak, yol bulacaksın
Bir zaman gel gitler dövecek kıyılarımı
Yer yüzünü heybende salllayıp dökerek
Umudu dikeceksin kurutulmuş sözlerine
Bir başka bu yolculuk, indir çerçeveden
Renkli hayallerinin gölgesinde büyüyerek
Ardın sıra gölgelerini takip ediyorsun
Görünecek onca köy onca mezra arasından
Katırların sırtında ineceksin patikalardan
Eski bir günah bu taşıdığımız şeyler
Ayıpsız amasız fakat gözlerden uzaktayız
Son kez gülümsüyorsun hafızamda
Ve son kez adını, tepeden tırnağa dünya
Tutunamayışın kadim bilgeliği tüm zamanlar
Tüm zamanların en güzel mevsimidir bedenin
Kurak toprakların fırtınaları son bulur
Sessizce yol alırız, fotoğrafların soluk gölgesinde.