Bu rüzgâr götürür beni
Kaşlarının çatık, suratının asık oluşundan
bilirim
Geriye gidemem, deriye dönemem
Sel mi içtim
Karış karış bir gökyüzü mü adımladım
Hangisine daha yakınım
Ah bir bilsem!
Bilemem
Güzelliğiniz bir aynadan daha çok
trilyonluk villaların duvarlarını çatlatır
Bu girift sena
size diyemediğimdir
Ahım tutacak kadar vaktim olmaz
Radikal bir tercih değildir yaşamak
Ama yorulunca yaslanacak
bir ağaç yok mu
Bir ağaç yok mu omuz bileceğim
Saklandığı unutulan çocuk ortaya çıkınca
hiçbir şeyin değişmediği saklambaçta
saklandığı unutulan çocuklar değil miyiz
hepimiz
her birimiz
Saklandığınız yerde sırtınızı unutursunuz
Saklandığı unutulan çocuk olurum siz için
Orada, o yerde
sırtınızı hep bana yaslarım
Kalp ve rica
cerhe rıza
Aminsiz bir dua
Bu girift sena
size diyemediğimdir.